Soğan Hakkında
Orta Asya'da, günümüz İran ve Pakistan'da ortaya çıktığı ve muhtemelen tarih öncesi insanların henüz çiftçilik icat edilmeden çok önce yediği yabani
soğan ekili en eski mahsuller arasında yer alıyor.
Soğanın, 5000 yıl kadar erken bir zamanda Çin bahçelerinde yetiştirildiği ve Hindistan'daki en eski Vedik yazılarda bahsedilmektedir. M.Ö. altıncı yüzyılın başlarında, tıbbi bir inceleme olan Charaka Sanhita da
soğanın bir ilaç, bir idrar söktürücü, sindirime, kalbe, gözlere ve eklemlere iyi geldiği anlatılmaktadır.
Yaklaşık M.Ö. 2500 tarihli bir Sümer metninde valinin
soğan tarlasının sürüldüğü anlatılıyor.
Mısır'da
soğan M.Ö. 3500 yılına kadar ekilip, ibadet nesneleri olarak kabul edildiler ve Mısırlılar için daire içinde daire yapısı nedeniyle sonsuzluğu sembolize ettiler.
Yunanlılar, Olimpiyat oyunları için sporcuları güçlendirmek için
soğan kullandılar. Yarışmadan önce sporcular kilo kilo
soğan tüketirler,
soğan suyu içerlerdi.
Romalılar düzenli olarak
soğan yerlerdi. 1. yüzyılda Yunan kökenli bir Romalı doktor olan Pedanius Dioscorides,
soğanın çeşitli tıbbi kullanımlarına dikkat çekmiştir.
Orta Çağ'a gelindiğinde, Avrupa mutfağının üç ana sebzeleri
fasulye, lahana ve
soğandı. Baş ağrılarını, yılan ısırıklarını ve saç dökülmesini hafifletmek için
soğan reçete edildi. Ayrıca kira ödemesi ve düğün hediyesi olarak da kullanılıyordu.
Soğan, çiğ veya pişmiş, baharat veya sebze olarak yenilmesinin yanı sıra şuruplarda, boyalarda bir bileşen olarak ve hatta oyuncak olarak kullanılmıştır.
Soğan üretimi ve tüketiminde başı çeken ülkeler Çin ve Hindistan. Dünyada üretilen yıllık 70 milyon tonu aşkın
soğanın yaklaşık yüzde 45'ini bu iki ülke yetiştiriyor. Ama aslında kişi başına yenilen
soğan miktarına bakılırsa, Çin ve Hindistan ilk sıralarda değil. Dünyada en fazla
soğan yenilen ülke Libya.
Asurluların bildiğimiz
soğana bağlılığını, bugün de
yemek pişirenlerin çoğunluğu sürdürüyor. Soğansız
yemek tarifi veren kitaplar son derece ender.
Soğan, dünyanın her yerinde bulunabilen bir besin. Birleşmiş Milletler en az 175 ülkede
soğan yetiştirildiğini; bu sayının buğday yetiştirilen ülkelerin iki katından fazla olduğunu kaydediyor. Buğday, ağırlıklı olarak dünyanın en büyük miktarda yetiştirilen besin maddesi.
Buğdayın aksine
soğan, belli başlı bütün
yemek geleneklerinin temel öğelerinden biri. Hatta gerçekten küresel olan tek besin maddesi.
Gıda tarihçisi Laura Kelley, "Genetik çözümlemelere bakılırsa,
soğan Orta Asya'dan geldi. Mezopotamyalılar
soğanı kullanmaya başlamadan çok önce insanların mutfaklarındaydı
soğan. Avrupa'da da Tunç Devri'nde kullanılmaya başlandığına dair veriler bulunuyor." diyor.
Günümüzdeyse
soğan ticareti ufak çaplı. Soğanın yüzde 90'ı yetiştirildiği ülkede tüketiliyor. Belki de bu yüzden, dünyanın birçok yerinde
soğan fazla dikkat çekmiyor.